Erzincan Milletvekilleri mesajlarında: “1993 yılının 5 Temmuz’unda meydana gelen hain terör eylemi sonrasında hayatını kaybeden 33 vatan evladını, şehitlerimizi minnetle rahmetle yâd ediyoruz. Rabbim, hepsinin mekânlarını cennet eylesin. Cennet vatanımız; taşıyla, toprağıyla kadirşinas insanıyla dünyada eşi benzeri bulunmayan zenginlikleriyle bizlere ecdadımızdan emanet kaldı. Bu mümbit toprakların kıymetini bilmek, devletimizin bekası, milletimizin istikbali için değerlerimize, kutsiyetlerimize sahip çıkmak hepimizin mesuliyetindedir.
Kökleri binlerce yıllık geçmişe dayanan aziz milletimiz, şanlı tarihi boyunca rengine, cinsine, diline, dinine, meşrebine bakmadan tüm mazlumlara kucak açmış, huzur ve güven içerisinde yaşamalarını sağlamıştır. Buna rağmen ülkemizin bölünmez bütünlüğüne milletimizin sarsılmaz birlik ve beraberliğine göz diken hain odaklar Madımak’ta da Başbağlar’da da kardeşlik hukukumuzu bozmaya yeltendi. Aziz milletimiz yaşanan büyük acılara rağmen bu oyunlara gelmedi. Birlik ve beraberliğimize yapılan tüm saldırılara hamdolsun göğüs germeyi bildi. Terör örgütleri, bu bereketli topraklarda yaşayan insanımızın huzurunu bozmak, devletimizi zayıflatmak ve milletimizi bölmek için yıllarca saldırılarda bulundu. Güçlü devletimiz, vatansever milletimiz sayesinde hamdolsun eli kanlı terör örgütleri bugüne kadar amaçlarına ulaşamadı bundan sonrada ulaşamayacaklar. Artık sona yaklaştılar. Gerek ülkemizin sınırları içinde gerekse de sınırlarımız dışında saldırılarda bulunan terör gruplarıyla girdiğimiz mücadelemizi kazandık. Güvenlik güçlerimiz, Kahraman Mehmetçiklerimiz gerek içeride ve gerekse de dışarıda devletimizin bekasına milletimizin birlik ve beraberliğine kast eden terör örgütlerinin kökünü kazıyana kadar, tek bir terörist bırakmayana kadar da mücadelemiz devam edecektir.
Başbağlar’da yaşanan katliam milletimizin ortak acısıdır. Eli kanlı teröristler bir köyümüzü yok etmek istediler. Kardeşi kardeşe düşürmek istediler. Ama sizlerin vakur duruşu sayesinde kardeşliğimizi bozamadılar. Terörün amacı, milleti korkutmak, huzur ve güven ortamını bozmaktır. Başbağlar’da yaşanan elim olay neticesinde halkımız bu toprakları terk etmedi. Korkmadı, yeise kapılmadı. Devletine güvendi. Terörün karşısında sıra dağlar gibi heybetli durmasını bildi. Hiçbir kutsalı, değeri, dini, inancı olmayan, mankurtlaşmış teröristlere boyun eğmedi. İşte bizi, devletimizi güçlü kılan, geleceğe dair umutlarımızı diri tutan sizlerin azmi, cesareti ve ferasetidir. Türkiye birçok mazlum halkın tek umudu tek sığınağı durumunda. Sorumluluğumuz bu nedenle çok büyük. Bizler zor zamanlarda bile elif gibi dik durmayı bildik. İşte bu yüzden istiklalimizi koruyoruz. İstikbalimizi de hızla inşa ediyoruz. Vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde yaşaması, müreffeh bir yaşam sürmesi devletimizin öncelikli hedefidir. Bizler bu inançla, bu bilinçle vatandaşlarımıza hizmet etmeye devam edeceğiz.
33 masum vatandaşımızın her biri, kendi canımızdan kopan bir parçadır. Bizim inancımızda şehitler ölüler değildir, bilakis dirilerdir. Ama biz hissetmeyiz. Bu köyde yaşayan her bir vatandaşımız, şehitlerimizin emanetlerine titizlikle sahip çıkıyor. Millet olarak bizler de, bu mukaddes toprakları bize emanet eden, kanıyla, canıyla bu toprakları vatan kılan her bir şehidimizi daima minnet ve şükranla anacağız. Şehitlerimizin aziz emanetini ebediyen koruyacak, bu emaneti çok daha yükseklere taşımak için var gücümüzle mücadele edeceğiz” ifadelerine yer verdiler.
