banner49

Sarıgül, ‘Ramazan ayına, sevinçle değil kuyruklarla giriyoruz’

CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, ‘Ramazan ayına, sevinçle değil kuyruklarla giriyoruz’ dedi.

Sarıgül, ‘Ramazan ayına, sevinçle değil kuyruklarla giriyoruz’

CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, basın mensuplarına açıklamada bulundu. Erzincan CHP İl binasında düzenlenen basın açıklamasına Erzincan CHP İl Başkan Vekili Yalçın Tanrıverdi, Erzincan CHP Belediye Başkan Adayı Özge Vataner Özege ve partililer katıldı.

Ramazan ayının  sevinç ayı olduğunu belirten Milletvekili Sarıgül sözlerini şu şekilde sürdürdü: ‘ Ramazan ayı, ibadet, rahmet ve sabır ayıdır.

Yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma ayıdır.

Ramazan ayı, sevinç ayıdır.  Ne yazık ki, ramazan ayına, sevinçle değil maalesef kuyruklarla, yokluklarla giriyoruz.

Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, enflasyon yüzünden tencerelerde dert kaynıyor.

Mutfaklarda huzur yok, evlerde neşe yok.

Bu aziz millete, ramazan sevincini çok gördüler, bu mübarek ayın bereketini kaçırdılar.

MİLLET SICAK BİR PİDE ALAMAZ HALE GELDİ

Mübarek ramazanı zamlarla karşıladık.

Hurmalar, etli yemekler, salatalar, tatlılar iftar sofralarından kalktı.

Ramazan pidesi 15 lira olmuş, millet sıcak bir pide alamaz hale geldi.

Ülkeyi yönetenlerin yanlış tarım politikalarının ceremesini millet çekiyor.

22 yıldır ülkeyi yönetenler, tarımdan değil, ranttan, çiftçiden değil, ithalatçıdan yana oldular.

ÜLKEMİZİ TARIMDA DIŞA BAĞIMLI HALE GETİRDİLER

120 milyar dolarlık tarım ithalatı yaptılar.

Bu paraları, Kanada çiftçisine, ABD çiftçisine vermek yerine Türk çiftçisine verseydiler, çiftçi de doyardı, Türkiye’yi de doyururdu.

Ülkemizi tarımda dışa bağımlı hale getirdiler, bu yüzden kuyruk var, yokluk var, pahalılık var.

Köprülere, otoyollara hazine garantisi, bankada parası olana, kur garantisi verdiler. Çiftçimize alım garantisi vermediler.

Pırlantadan almadıkları vergiyi çiftçinin mazotundan aldılar.

Çiftçinin ürünü, para etmiyor, tüketicinin gücü almaya yetmiyor.

ÜRETEN MUTSUZ, TÜKETEN MUTSUZ

Kim mutlu? Zincir marketler, yabancı şirketler mutlu.

Vatandaş pahalılıktan şikâyet ediyor, ülkeyi yönetenler çareyi markette, etikette arıyor.

Hayat pahalılığını önlemenin yolu, marketten değil, tarlada, fabrikada üretimi artırmaktan geçer.

Tarımdaki sorunları çözemezsek, Türkiye’nin sorunlarını da çözemeyiz.

TARIMI HOR GÖRÜRSEK, YARINI ZOR GÖRÜRÜZ

Türkiye kendine yeter. Türkiye zengin bir ülkedir.

Yapmamız gereken; üretmek, üretmek, üretmektir.

Yapmamız gereken; Türkiye’yi kendine yeter hale getirmektir.

Bunun adı, ekonomik milliyetçiliktir.

Ekonomik milliyetçilik, az döviz harcamak, çok döviz kazanmaktır.

Ekonomik milliyetçilik, “yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı ve korumalı” demektir.

Ekonomik milliyetçilik, Rusya, Kanada, ABD çiftçisini değil, Türk çiftçisini ihya etmektir.

EKONOMİK MİLLİYETÇİLİK, ATATÜRK MODELİ EKONOMİ POLİTİKASIDIR

Bu işin formülünü Atatürk yıllar önce bize göstermiştir.

Bu işin formülü, devlette liyakat ve adalet, ekonomide milliyetçilik, tarlada, fabrikada üretim, kamuda dürüst yönetimdir.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER